Maske Takmayana Kolluk Para Cezası Kesemez

COVID-19 salgını nedeniyle “maske takma tedbirine/yükümlülüğüne” aykırı davranan kişilere kolluk (polis, jandarma, bekçi) görevlilerince idari idari para cezası uygulanamaz. Tedbirin ilan edilmiş olması şartıyla ancak vali tarafından idari para cezası tesis edilebilir. Kolluğun görevi, sadece kabahat fiilinin gerçekleştiğine ilişkin tutanak tutmakla sınırlıdır.

bekçi) görevlilerince idari idari para cezası uygulanamaz. Tedbirin ilan edilmiş olması şartıyla ancak vali tarafından idari para cezası tesis edilebilir. Kolluğun görevi, sadece kabahat fiilinin gerçekleştiğine ilişkin tutanak tutmakla sınırlıdır.

Ankara ilinde yaşayan bir bayan ailesini ziyaret etmek amacıyla gittiği Bolu’da valilik önünde bekçiler tarafından durdurularak maskesiz sokağa çıktığı gerekçesiyle 392,00 Türk Lirası idari para cezası uygulanmasına maruz kalır.


Bilmemek ve Uyarılmamak

Kabahatli, maske takma zorunluluğu olduğunu bilmediğini ve kendisine bu konuda herhangi bir uyarı da yapılamadığından bahisle idari para cezasının iptali talebiyle sulh ceza hakimliğine başvurmuştur. Yapılan itiraz üzerine sulh ceza hakimliği idari para cezası uygulamasını iptal etmiştir.

Bolu Sulh Ceza Hakimliğince yapılan incelemede; maske takmanın amacına uygun olarak kullanılması halinde 4 saat süreyle aynı maskenin kullanılabileceği, dolayısıyla ortalama bir insanın günde ev dışında 3 tane maske değiştirmesi gerektiği, bunun da kişiye belirli bir mali külfet getirdiği ana gerekçesine dayanılmıştır.

Kanun Yararına Bozma
Adalet Bakanlığı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinden “kanun yararına bozma” mekanizmasını kullanarak sulh ceza hakimliğinin iptal kararının Yargıtay tarafından denetlenmesine imkan sağlamıştır.

Koronavirüsün sebep olduğu COVID-19 hastalığının; Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından tüm dünyada yaygın bir şekilde insan sağlığını tehdit eden boyutlarda görülmesi üzerine pandemi ilan edilmesine neden olduğu bilinen bir gerçektir. Bu hastalığın 2020 yılı Mart ayından bugüne kadar da hemen hemen tüm Türkiye’de bulaşıcı ve salgın hastalık olarak kabul ve ilan edildiği maddi bir vak’adır. Hastalığa yol açan koronavirüsün insandan insana solunum yoluyla ve kısa süreli temaslarda dahi hızla bulaşması nedeniyle, tüm dünyada ve ülkemizde insanların bir arada bulunduğu kapalı veya açık ortamlarda, hastalığın bulaşıcılığının azaltılması veya ortadan kaldırılması amacıylapek çok değişik önlem ve tedbirlerin alındığı bilinmektedir.


Mevzuat Hükümleri

Konuya ilişkin pek çok mevzuat hükmü bulunmaktadır. Ancak, kanuni düzenlemeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde ortaya çıkan hususlar şu şekilde ortaya konulabilir.

Kamu güvenliği ve genel sağlığın korunması amacıyla hukuka uygun olarak verilen emir ve kararlara aykırı hareket edenler hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 32. maddesi uyarınca “emre aykırı davranış” nedeniyle idari para cezası uygulanabilir.

İl sınırları içinde kamu sağlığının korunması için vatandaşlar hakkında maske takılması da dahil olmak üzere maddi külfet getiren düzenlemeler yapılabilir.

İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi tarafından genel sağlığı tehdit eden sakıncaların giderilmesi maksadıyla alınmış olan “maske takma yükümlülüğü / tedbirinin” Valiliklerce il genelinde icra edilmesi maksadıyla usulüne uygun şekilde duyurulması gerekir.

“Maske takma tedbirine/yükümlülüğüne” uymamak suretiyle gerçekleşen “emre aykırı davranış” kabahati nedeniyle ancak Vali tarafından idari yaptırım kararı tesis edilebilir.
Usulüne uygun duyuru yapıldı mı?

Somut olayda; dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, kabahat tarihi olan 20.05.2020 tarihinden önce, Bolu Valiliğince il umumi hıfzıssıhha meclisinin almış olduğu “maske takma tedbiri”nin uygulanması ve bu yükümlülüğe uymayanların Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesi çerçevesinde cezalandırılacağı hususlarının, il genelinde icra edilmesi maksadıyla usulüne uygun şekilde duyurulup duyurulmadığı net olarak anlaşılamamaktadır. İlanı ispata yarayan evraklar, dava dosyasına konulmamıştır.

Emri Veren Makam

Diğer bir husus, emre aykırı davranış kabahati dolayısıyla verilecek idari para cezasına ancak emri veren makamca karar verilebilir. İdare hukukunda yetki, kamu düzenine ilişkin bir konudur. İdareye kanunlarla verilen karar alma yetkisinin bir başka kurum veya kişiye devredilmesi, ancak ve yine Kanunun açıkça izin verdiği konular hakkında ve kanunda gösterilen usul ve esaslar çerçevesinde yapılabilir. (Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2009/918 E. 2013/2369 K. sayılı kararı)

Öte yandan, 1593 sayılı Kanun’un 28. maddesinde, Umumi Hıfzıssıhha Meclislerince alınacak kararların icra yetkisi Valilere verilmiştir. Bu nedenlerle; somut dava açısından, “maske takma tedbirine/yükümlülüğüne” uymamak suretiyle gerçekleşen “emre aykırı davranış” kabahati nedeniyle ancak Vali tarafından idari yaptırım kararı tesis edilebilir.

Özetle
Sonuç olarak; öncelikle, “maske takma tedbirinin/yükümlülüğünün” Valilik tarafından usulüne uygun şekilde ilan edilmemiş olması halinde; idari para cezası karar tutanağında zikredilen karara istinaden uygulanan idari para cezasının şartları oluşmadığından ortadan kaldırılması gerekir. İkinci olarak, “maske takma tedbiri/yükümlülüğü”ne dair kararın Valilik tarafından usulüne uygun şekilde ilan edilmiş olması halinde ise; bu kez de idari para cezası kararının Vali tarafından tesis edilmesi gerekirken sadece kabahat fiili tutanağını tutmakla görevli olan idari kolluk yetkilileri tarafından tesis edilmiş olması nedeniyle ortadan kaldırılması gerekir.

Kaynak: (Yargıtay 19. CD, E. 2020/4354, K. 2020/14250, 09.11.2020)

resim593475


Prof. Dr. Vahit Bıçak


Kaynak: Banu Barlas