AKDENİZ ÜNİVERSİTESİNDE FETÖ KUMPASLARI DEVAM MI EDİYOR?

Akdeniz Üniversitesi çalışanları, öğretim görevlileri, personel dairesi başkanı ve pek çok bürokratı bugüne dek gördüğüm, FETÖ ve her tür haksızlıkla alenen mücadele eden, en cesur insanlar.

Bu isimlerin başında Personel Dairesi Başkanı iken, FETÖ’ye alenen savaş ilan eden Hüsnü Gülez geliyor. FETÖ’nün üniversiteye yerleşip, yerlerini sağlamlaştırmalarının önünü kesen Hüsnü Gülez, mücadeleye başladığından bu yana çok kez susturulmak istendi, pek çok kumpasa maruz kaldı.

Tüm baskı ve kumpaslara rağmen FETÖ davalarında açık tanıklık yapan Gülez, mücadelesi sırasında ülke genelinde 292 FETÖ davasında tanık/müşteki olarak yer almış, devletin isteği üzerine defalarca tanıklığına başvurulmuş, itibar edilen bir isim.

İsrafil Kurtcephe ve Akdeniz Üniversitesi akademisyenleri iddianamesi ile Ankara-İstanbul gibi pek çok ilde görülen FETÖ davalarında açık tanık olarak dinlenen Gülez’e kumpas üzerine kumpas kuruluyor. FETÖ Gülez’i Personel Dairesi Başkanlığından ve işinden ederek ilk raundu kazanmış görünse de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Gülez’in pes etmeyeceğini de biliyordu.

FETÖ GÜLEZ’İ DİNLİYOR MU?

FETÖ’ye dair ortaya çıkan bazı bylock konuşmalarında, Hüsnü Gülez’in adının “Paralel düşmanı” olarak geçtiği bilinmekte. Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuarı Yüksekokul Sekreteri olarak görevini sürdüren Gülez’in savcılığa yaptığı suç duyurusu ile birlikte çeşitli aletlerle dinlendiği iddiası ortaya çıktı.

Gülez’in Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına sunduğu dilekçedeki iddialara göre, Akdeniz Üniversitesi’nde FETÖ yapılanması varlığını koruyor ve kumpas kurmaya da devam ediyor. Gülez’in dilekçesinde belirttiği, kendisine kumpas kuranlara dair şüpheli ise; Akdeniz Üniversitesi’ndeki mevcut FETÖ/PYD unsurları…

GÜLEZ’İN ODASINDA PEK ÇOK DİNLEME CİHAZI BULUNDU


Gülez eski rektör Mustafa Ünal ve Mehmet Altunkaya ile ilgili de çeşitli suç duyurularında bulunmuştu. FETÖ ile mücadele sürecinde pek çok hata yapıp, süreci iyi yönetemedikleri iddiasıyla birlikte, haksız ihraçları, üniversite içinde korunan kriptolara değinmişti.

Gülez’in şikayet ve iddiaları rahatsız etmiş olsa gerek ki, Gülez’in açığını bulup kurtulmak için, odasına çok sayıda dinleme cihazı yerleştirilmiş. Gülez’in bulunan dinleme cihazlarını savcılığa sunduğu da edinilen bilgiler arasında.

İşte savcılığa verilen o cihazlar:

Av. Rıdvan Yıldız: “ Bu işin peşini bırakmayacağız!”

FETÖ ile mücadele eden avukatların başında gelen ve başarılarıyla Türkiye çapında tanınmış olan Rıdvan Yıldız’ın konuya ilişkin savcılığa bulunduğu suç duyurusunda; Gülez’in özel hayatının ihlal edilmeye çalışıldığı, kamuoyunda itibarsızlaştırılmasına yol açabilecek bilgiler elde etmeyi amaçlayarak kendisine kumpas kurulduğu iddiaları yer alıyor.


Geçmişte kendisine kurulan benzeri bir kumpasla, Hüsnü Gülez’in mağdur edildiği ve aynı şebekenin Hüsnü Gülez’e dönük operasyon yapmaya devem ettiği iddiasıyla, savcılığa sunulan cihazların incelenmesi talep ediliyor. Fetullahçı yapının benzer taktiklerle çok sayıda kişiyi mağdur ettiği düşünüldüğünde, bu cihazlardan elde edilecek sonuçların kamuoyu tarafından da dikkatle takip edileceğine şüphe yok. Konuyla ilgili soruşturmanın neticelerini haber olarak vermeye devam edeceğiz.

Savcılığa verilen suç duyuruları şu şekilde:

Konuya dair Hüsnü Gülez'in açıklaması ise şöyle:

Konu savcılığa intikal ettiği için ayrıntılı görüş belirtmeyen Gülez, şunları söyledi: “Dinlendiğim iddiası ile suç duyurusunda bulundum. Odamdan çıkan cihazların başka bir açıklaması olamaz. Bu ülkede Cumhurbaşkanımızı bile dinlemeye cüret eden alçak hainler, bu taktiklerle insanlara zarar vermeye devam edebileceklerini sanıyorlar. Kimseye pabuç bırakmaya niyetimiz yok.

Ben Cumhurbaşkanımın emrinde, Türkiye Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkmaya ve görevimi vatan sevdalısı olarak yapmaya devam edeceğim. Dinleme cihazlarıyla devlet büyüklerine hakaret malzemesi bulmayı amaçlamış olabilirler ancak, çalışma ofisimin duvarında Üniversitede kimsede olamayan, Cumhurbaşkanımız Recep Tayip ERDOĞAN’ın “Hüsnü GÜLEZ’e Sevgilerimle” imzalı resmi asılı. Bizden devlet büyüklerine, hele ki sayın ERDOĞAN’a hakaret asla olmaz. Hakaret edenlerinde karşısında oluruz. Fetöşların bu çabaları boşa çıkmıştır. Bir kamu mensubu yönetici olarak, örgüt mensupları ile birlikte hareket etmediğim için her türlü baskıyla çeşitli kumpas ve iftira ile itibarsızlaştırılmaya dayanak linç girişimleriyle karşı karşıya kaldım.

Stratejik bir görev olan personel daire başkanı görevinden onların istediği atamalara izin vermediğim için alındım. Kumpaslarla sahte mektuplarla, düzmece FETÖ’den düzmece tutuklu, ihraç tanık ifadeleriyle meslekten ihraca varan disiplin cezalarıyla karşılaştım. Fetöşların kullandığı yasa dışı hiçbir yöntem hem madden hem de manen beni etkilememiş bilakis, birçok devlet büyüğü mücadelenin başarısı için yanımda durmuş bana sahip çıkmıştır. Bu mücadele çok değerli insanlarla tanışma fırsatı vermiş, kendimi güvende hissetmemi sağlamıştır. Kamuda 25 yılın üzerinde hizmeti bulunan ve FETÖ ile mücadeleyi günlük hayatın bir parçası olarak gören ben ve benim gibi insanlara bu oyunlar sökmez. Biz suç duyurumuzu yaptık. Adalet er ya da geç tecelli edecektir. Geçmişte makamlarının gücüyle şahsıma kumpas kuranların akıbetini hep birlikte göreceğiz.”