FUHUŞ ÇETESİ KUMPASLARI DEVAM EDİYOR
 

Çocuk ve kadın hakları için verdiği büyük mücadele ile tanınan aktivist hukuk danışmanımız Av. Dr. Dilek Ekmekçi’yi susturmak amaçlı adli kumpasların ardı arkası kesilmiyor.

Ekmekçi 13-16 Ocak tarihleri arasında da 6284 sayılı kanun kapsamında Ankara 1. Aile Mahkemesi tarafından verilen tedbir kararını SAHTE TUTANAKLA TEBLİĞ ALMIŞ GİBİ GÖSTERİLEREK 3 günlük zorlama hapsi için kapalı cezaevine gönderildi.

AİLEYE VE KADINA SALDIRANLAR AİLENİN VE KADININ KORUNMASI KANUNU İLE KORUNUYOR

Son 1 yıldır 6284 sayılı kanunun amacının tam tersine kullanıldığına ilişkin örnekler giderek çoğaldı. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmemiz ile hızlanan süreçte, Boğaziçi Üniversitesi rektörünü korumak için öğrenciler aleyhine 6284 sayılı kanun kapsamında verilen tedbir kararı, 15 Temmuz gecesi Süleyman Soylu tarafından organize edildiği ve Ankara’nın uyuşturucu baronu olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın akrabası cinayet hükümlüsü Muhammet Kaplan’ın Kayseri Erciyes Üniversitesi öğrencisi Petek Damla Demirkaya’ya ölüm tehditlerine ve tedbir ihlaline rağmen serbest gezmesi bunlara sadece birer örnek.

Fuhuş çetesinin adli kumpasları ve siber saldırıları ile boğuştukları, en son 25 Ocak 2022 tarihinde “kafalarına sıkılacağı” yönünde ölüm tehditleri aldıkları halde Dilek Ekmekçi ve gazetemiz sahibi Banu Barlas’ın tedbir talepleriyse Aile Mahkemeleri tarafından reddediliyor.

KUMPASIN EN BÜYÜK PİYONU GÖNÜL ÇELİK

Dilek Ekmekçi’ye Ankara 1. Aile Mahkemesi tarafından verilen tedbir kararının ve zorlama hapsinin temeli büyük bir kumpasa dayanıyor. Ekmekçi’nin savaş açtığı FETÖ/gladyo bağlantılı fuhuş çetesi tarafından kullanılan Gönül Çelik, Dilek Ekmekçi’nin yetiştirme yurdunda yetişen biyolojik ablası olarak, Ekmekçi’ye kurulan kumpasların en büyük piyonu.  

Hakkındaki iddialar, açılan dava ve soruşturmalarla baş edemeyen Gönül Çelik, çareyi fuhuş çetesinin yönlendirmesiyle akıl almaz iftiralar atmakta buldu. Çelik Av. Dr. Dilek Ekmekçi’nin fuhuş çetesini twitterda ifşa ettiği 22.09.2020 tarihinden beri, Ekmekçi’nin kendisine cinsel tacizde bulunduğundan, kardeş olmadıklarına kadar akıl almaz iddialarda bulundu. Oysa ki nüfus kayıtlarına ve tüm resmi evraklara göre Çelik ile Ekmekçi’nin kardeş oldukları biliniyor.

Dilek Ekmekçi’nin babalık davası açtığı eski milletvekili müteveffa Tevfik Ertürk’ün naaşıyla ilgili de akıl dışı iftiralarla Ekmekçi’yi tehdit eden Gönül Çelik’in iddialarının tamamı, resmi evrak ve kayıtlarla çelişiyor.

Gönül Çelik’in mahkeme ve savcılık tutanaklarıyla çelişen trajikomik iftiralarına göre Dilek Ekmekçi, Tevfik Ertürk’ün “mezarını açarak ayağını kesip aldı”. Gönül Çelik’in asılsız bir başka ithamı ise; Dilek Ekmekçi’nin kendisini Ziraat Bankası’ndaki işinden attırdığı iddiası. Çelik, fuhuş bağlantıları ortaya çıkınca Ziraat Bankası’ndan kendisi istifa etmişti.


Av. Dr. Dilek Ekmekçi ve biyolojik ablası Gönül Çelik 

DAİMA RESMİ KAYITLARLA ÇELİŞEN BEYANLAR

Örtbaslar ve kumpaslarda Gönül Çelik’in ve fuhuş çetesi içinde adı geçenlerin, daima resmi kayıtlarla çelişen ifadeleri ve dilekçeleri geçmişten beri dikkat çekiyor. Gönül Çelik’in örtbas edilen fuhuş soruşturmasında bekâr olduğu halde evli olduğu yönünde ifade vermiş olması ve ölümü cinayet şüpheli biyolojik annesi Pamuk Deniz’in kimliğini üç kere şüpheli sıfatıyla ifade verdiği Ankara C. Başsavcılığı’ndan ısrarla saklaması bunlara sadece birer örnek.

Ekmekçi ve Çelik’in biyolojik annesi Pamuk Deniz’in cinayet şüpheli ölümüyle ilgili de Kars’ta soruşturma sürüyor. Soruşturmada baş şüpheli olan dayıları Abamüslüm Deniz ise Gönül Çelik’i suçluyor. Aldığımız duyumlara göre; Dilek Ekmekçi de bu konuda Gönül Çelik hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.

Gönül Çelik’in geçmişte tanıdığını inkâr edip, bugün “Koray Abi” diye hitap ettiği fuhuş çetesi kilit taşı olduğu iddia edilen Koray Öner’in ise 2. Sınıf emniyet müdürü olduğu halde, hakimleri savcıları bile 1. sınıf emniyet müdürü olduğu yönünde yanıltmaya çalıştığı yakın zamanda mahkemeye gelen evraklarla ortaya çıkmıştı.

 
2. sınıf emniyet müdürü Koray Öner

BEL ALTI SAPKIN KUMPAS!
 
Dilek Ekmekçi, Tevfik Ertürk’ün naaşına ilişkin akla zarar iftira tehditleri sebebiyle, Gönül Çelik hakkında 19.02.2021 tarihinde suç duyurusunda bulunmuş, 27.07.2021 tarihinde de manevi tazminat davası açmıştı. Bu davanın açılmasının üzerinden bir hafta geçmeden Gönül Çelik, Ekmekçi hakkında akla hayale gelmeyecek sapkınlıkta iftiralarla dolu bir suç duyurusunda bulundu.

Dosya için özel görevlendirildiği iddia edilen savcı İrfan Nuri Akdeniz Aile Mahkemesi’ne başvurarak tedbir kararı aldırdı ve fuhuş çetesinin Ekmekçi’ye karşı en büyük kumpası yürürlüğe konuldu. Koray Öner’den talimat aldığı düşünülen polislerce tutulan sahte tutanakla, kendisine tebliğ edilmiş gibi yapılan tedbir kararını ihlal ettiği gerekçesiyle; Ekmekçi 3 gün kapalı cezaevine gönderildi. Üstelik makul hiçbir şüphe olmadığı halde, dolaylı fail olarak kullanılan infaz koruma görevlileri tarafından çıplak arama işkencesine de maruz kaldı. Dilek Ekmekçi’nin kumpasla hapse atıldığının ertesi günü de İrfan Nuri Akdeniz jet hızıyla kumpas bir iddianame hazırladı.  
 
SAVCI İRFAN NURİ AKDENİZ’DEN YOK HÜKMÜNDE İDDİANAME
 
İrfan Nuri Akdeniz, jet hızıyla hazırladığı yok hükmünde kumpas iddianamede, Gönül Çelik’in sapkın iftiralarına yer verdi. İddianamedeki trajikomik iddialara göre Dilek Ekmekçi, Gönül Çelik’e “sarılarak basit cinsel saldırıda”, “devamlı kardeş olduklarını vurgulayarak da cinsel tacizde” bulunmuştu. Devam eden iddialara göre Ekmekçi, Gönül Çelik’in şerefini fuhuş çetesinden kurtarmak isteyerek Çelik’e hakaret etmiş ve şerefine saldırmıştı. Sonu gelmeyen iftiralara göre Dilek Ekmekçi, fuhuş çetesiyle işbirliği yaptığı gerekçesiyle ablasıyla yaklaşık 3 senedir görüşmediği halde, Gönül Çelik’in huzur ve sükununu da her nasılsa bozmayı başarmıştı.

Sapkın iftiraların UYAP’a işlenmesi bile başlı başına itibar suikastı amaçlı bir eylemken; kumpas kapsamında çok daha büyük skandallara da imza atıldı. Savcı Akdeniz, adresi belli saygın bir avukat olan ceza hukuku hocası Dilek Ekmekçi hakkında birden fazla suçtan ayrı ayrı ve aynı suçtan birden fazla yakalama kararı çıkarttırdı. Dahası kumpas suç duyurusunda bile olmayan “basit cinsel saldırı” gibi suçları UYAP’a işleyip, gerçekten suç olsaydı bile 6 aylık şikayet süresi çoktan geçmiş iftiralarla ilgili iddianame düzenledi.  Hakim ve savcıları yetiştiren Türkiye Adalet Akademisi dergisinde yayınlanan “Lekelenmeme hakkına” ilişkin makalelerde bile atıf yapılan, yüzlerce hukukçu yetiştirmiş, yılların hukuk hocası Av. Dr. Dilek Ekmekçi böylece, önceki Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün lekelenmeme hakkına ilişkin vurguları da yok sayılarak lekelenmek istendi.

Konuya ilişkin görüşünü sorduğumuz Ekmekçi; “Savcı İrfan Nuri Akdeniz, Koray Öner, avukat Emrah Güner ve içlerinde polis memurları, savcı ve hakimler olan pek çok şüpheli hakkında cinsel taciz ve adli mobbing suretiyle onur kırıcı, küçük düşürücü muamele ve işkence suçlarından suç duyurusunda bulunacağım. Savcı İrfan Nuri Akdeniz babadan, kardeşten bütün ailesinden Hakyolcu, İskenderpaşa cemaatine mensup. Malum Abdülhamit Gül de Hakyolcu. Abdülhamit Gül’ün söylemleri doğru olduğu için; bunca skandal eylemle tarihe geçen adalet bakanı neredeyse görevden alındı diye badem gözlü ilan edilecekti. Ama görüyoruz Nurcular, Soylucu bilinen klikler, kumpas için Hakyolcuları kullanıyor. Bunların hepsine birden kısaca FETÖcü diyenler de var. Laik cumhuriyetin yargısı, kadın düşmanı ve sapkınlığa yatkın cemaatçi zihniyetlerden tamamen temizlenmek zorunda.” diye konuştu.

YALANCI TANIKLAR DA FUHUŞ ÇETESİNDEN

Kumpasın en skandal noktalarından biri iftiracı yalancı tanıkların fuhuş çetesinden olmasıydı.  Fuhuş çetesi kapsamında eskort, mama veya tanık olarak isimlerini yargıya bildirdiği için Dilek Ekmekçi’ye hırslandığı düşünülen ve Ekmekçi ile aralarında pek çok hukuki ihtilaf olan kadınlar; sapkın kumpasta tanık olarak kullanılan ve yalan ifadeler veren diğer piyonlardı. Yalan beyanlarda bulunan tanıkların ifadesi, kumpas soruşturmanın savcısı İrfan Nuri Akdeniz tarafından Ekmekçi’nin ifadesi bile alınmadan önce alınmıştı. Bu da ayrı bir skandaldı.

Ekmekçi’nin dilekçesiyle açılan ve jet hızıyla örtbas edilen fuhuş soruşturmasında tamamı yetiştirme yurtlarıyla bağlantılı bu kadınlardan Çağla B. mama olduğu iddiasıyla şikayet edilmiş, Filiz Ç.’nin ise TMO bağlantılı uyuşturucu çarkında eskort ve esrarkeş bir kadın olduğu iddia edilmişti. Dilek Ekmekçi söz konusu kadınları Gönül Çelik’le tanıştığı Eylül 2013’te bir kere gördüğü, fuhuş çarkı içerisinde olduklarını düşündüğü için de daha sonra hiçbir zaman görüşmediği halde; bu kadınlar kumpas soruşturmada şahit gösterilip yalan ifadeler verdirildi. Ekmekçi daha sonra tanıştığı ve birkaç defa görüştüğü Zuhal G.’nin ismini ise fuhuş çarkına yakından tanık bir kadın olarak savcılığa bildirmişti. Ekmekçi’nin yalancı tanık olduğu iddiasıyla haklarında suç duyurusunda bulunacağı her üç kadınla ilgili iftira, hakaret ve cinsel taciz gibi suçlardan da şikayetleri bulunuyor.

GÖNÜL ÇELİK EKMEKÇİ’YE AVUKAT VEKALETİ BİLE VERMİŞTİ

Dilek Ekmekçi’ye sapkın kumpasın en büyük piyonu Gönül Çelik, Ekmekçi fuhuş çetesiyle mücadele etmeye başlamadan önce; Ekmekçi’ye avukat vekaleti vermiş, kardeşiyle beraber yurt dışında tatillere bile gitmişti. Sorunlarını kabul ederek Ekmekçi’nin teklifi ve maddi desteğiyle psikoloğa gitmeyi de kabul eden Gönül Çelik, kardeşiyle beraber aile dizimi seanslarına da katılmıştı.

Konuya ilişkin gazetemize açıklamada bulunan Dilek Ekmekçi’nin evlat edinen annesi Hatice Gülten Ekmekçi; “Babam Cumhuriyet’in ilk hakimlerinden. Ülkede yargının getirildiği duruma çok üzülüyorum. Bir savcı böyle sapkın bir kumpasa nasıl alet olur? Koray Öner’in Gönül Çelik’ten savcı Mehmet Kalkan’ın sevgilisi olarak söz ettiğine bizzat şahidim. Ancak beni dinlememek için soruşturma örtbas eden yargı, yalancı tanıkları dinliyor.
Gönül’e çok el uzattık. Varlığını bilseydim, O’nu da evlat edinirdim, ayırmazdım dedim. Yıllar sonra O da benim bir kızım dedim. Keşke elimizi tutabilseydi. Kader kurbanı olarak yaşadıkları değil, bu alet olduğu kumpaslardan utanmalı. Belli ki cinsellik dışında hiç sevgi görmemiş.” diye konuştu.

Ekmekçi’nin avukatı ve ortağı Peren Sanrı Arslan ise; “Gönül’ü, kardeş olduklarını gösteren Altındağ Nüfus Müdürlüğü kapalı kayıtlarında Dilek’le beraber bulduk. Kardeş olmadıklarını iddia etmesi de, seviyesiz isnatları da trajikomik. Gönül ile ilk iletişim kuran kişi benim. Dilek de sağlıklı bir abla kardeş ilişkisi kurabilmeleri için çok uğraştı. İstanbul’a davet etti, beraber görüştük. Bize Osman Kaçmaz, Hüseyin Kılıç gibi hakimlerle ilgili iddialarını daha o zamanlar anlattı. Dilek konunun üzerine cesurca gitmese;  bu kumpaslarla uğramayacaktı. Hukuk mücadelemiz sürecek. Kumpas kuranların yargıya er geç hesap vereceğini düşünüyoruz.” diye konuştu.


 Ekmekçi'nin avukatı ve ortağı Peren Sanrı Arslan ve Ekmekçi'nin evlat edinen annesi Hatice Gülten Ekmekçi

Gazetemiz sahibi ve fuhuş çetesine karşı Ekmekçi ile beraber mücadele veren Banu Barlas ise; “Gönül Çelik’in, Koray Öner ile yakın ilişkisine dair arama  ve ses kayıtları gibi delillere ilişkin birinci elden bilgiler gazetemize ulaştı. Gönül Çelik’in Koray Öner’den “Abi” diye söz ettiğini, Koray Öner’in avukat Emrah Güner’i ve ShowTv’de algı operasyonu haberi Gönül Çelik’e ayarladığını ve işsiz Gönül Çelik’i finanse ettiğini biliyoruz. Filmlere konu olacak ailevi mağduriyetleri için devlet adına tarih önünde özür dilenmesi, verdiği kadın ve çocuk hakları mücadelesinden dolayı da devlet tarafından ödül verilmesi gereken Dilek Ekmekçi gibi bir insana, “Anayasa’ya göre Türk toplumunun temeli olan aileyi, kadınları, çocukları korumaya çalıştığı için” “Ailenin Korunması Kanunu” kullanılarak ve iftiralar atılarak, üstelik bir de hapse attırılarak yapılabilecek herhalde en çukur seviyedeki kumpası yaşadık. Beraber ölüm tehditleri de alıyoruz. Ancak konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.


 
 
 
 


Kaynak: Özel Haber